Karmakarışık -5 (Elveda Akıl Sağlığım.)

Gönderen Adsız


Birden kontrolü bıraktım. Stompin Bob kolumdan kurtulmayı başardı ve igloosuna kaçmaya başladı.
Girmeden önce “Pişman olmadığına sevindim!” diye bağırdım. Korkmuş bir bakış attı ve alaycı bir gülümsemeyle kapıyı kapattı.
G Billy gürültüyü duymuş olacak ki hemen dışarı çıktı. “Ne oldu burada!”
Ben hafifçe gülümsedim. “Bir şey yok dostum!”
Ve gideceğim yere, yani Cadence’in DJ’lik dersine gittim.

İsmimi Iceliker olarak değiştirmiştim. Cadence benim Franky olduğumu bilmiyordu bile. Yapacak bir şeylerimin olması gayet güzeldi. Cadence benim çok hızlı öğrendiğimi söylüyor, beni tebrik ediyordu.
Dersten sonra bir pizza yedikten sonra iglooma döndüm.
G Billy’nin igloosunun ışığı kapalıydı. Bizimki dolaşmaya çıkmış olmalıydı. İgloomda biraz gitar çaldıktan sonra aklıma Cadence’ye bestelediğim şarkıya yeni bir solo daha ekleyeceğim geldi. Bir süre bunun üstünde çalıştıktan sonra G Billy’nin saat 1’de eve döndüğünü gördüm. Hemen koşarak “Neredeydin anlatsana!” dedim.
G Billy gülümsedi. “Bir kızla buluştum.”
Vay be! Benim dışımda herkes mutlu. Aptal Stompin Bob sevdiğim kızla mutlu. Aslında pek mutlu sayılmaz ama olsun. Benim mutluluğumu gölgeliyor ya.
Meraklı bir sesle “Adı ne?” diye sordum. “Fluffy” dedi G Billy. G Billy bu ismi bir rüyada gibi söylemişti. Onu gerçekten sevdiğini anlamıştım. “Bir beta. Ve çok iyi birisi...”
Arkadaşımın omzunu sıktıktan sonra iglooma geldim. Ve derin bir uykuya daldım.
Ertesi gün yapacak çok işimin olduğunu ve Stompin Bob’a bir savaş açtığımı hatırladım. Kendime bunun için bir plan hazırlamam gerekliydi sanırım. Önce Cadence e bestelediğim şarkıyla uğraştım. Sonra Gift Shop’a gidip kendime daha çok güzel giysiler aldım. Gerçekten aşırı karizmatik olmalıydım.
G Billy beni Fluffy ile tanıştırdı. İyi bir kız. Tam bizim Billy’nin seveceği türden. Birbirlerine de çok yakışıyorlardı.
Benim dışımda herkes mutlu. Keşke mutluluğumu geri alabilme şansım olsaydı…
Menajer bize 2 hafta sonra konser olduğunu söyledi. Yine lanet orga dönüyordum.
Ama… Ya? Başka bir şansım olamaz mıydı?
Penguin Band çalışmasından sonra G Billy ile elektrogitar çalışmalarımıza devam ediyorduk. Hem ona gitar öğretiyordum, hem o bana bateri öğretiyordu. Aynı zamanda ben elektro ile o da bateri ile birlikte düet yapıyorduk.
Genelde insan denilen bizim gibi akıllı hayvanların bestelerinden çalıyorduk.  Bazen Cadence’ye bestelediğim şarkıyı çalıyordum. Ama G Billy bunun Cadence için olduğunu bilmiyordu bile.
 Sözlerinin de yarısını yazmıştım. Ama bu şarkıyı ne zaman söyleyecektim? Hiçbir fikrim yoktu.  
***
Bir gün bahçemde otururken G Billy’i gördüm. Hemen ona seslendim. “Hey Bill!”
Gülümseyerek yanıma yaklaştı ve çitten atladı. “Selam Franky.” İfadesi çok tuhaftı.
Ciddi bir tavırla “Senin neyin var?” diye sordum. “Yani Fluffy yi çok sevdiğin belli… Çok karizmatiksin. Hayranların da var. Sorun ne?”
G Billy gülümsedi.  “Sorun yok. Herkes ara sıra nedensiz yere üzülebilir.”
Başımı salladım. “Öyle bir şey yok. Benden bir şeyler gizlediğin belli. Lütfen anlat bana. Ben senin dostunum.”
Başını iki yana salladı. “Üzülme, zamanla geçip gitti.”
Birden aklıma Bill’e Cadence ile ilgili korkularımı anlattıktan sonra söyledikleri geldi. “Zamanla geçer…”
“Birini mi sevdin?” dedim. “Kimdi peki?”
“Zamanla geçti.” Diye fısıldadı sadece.
İyice kızmaya başlamıştım. “Kimi sevdin?”
“Zamanla geçti.” Dedi yavaşça. “Çok eskidendi. Sen yoktun bile.”
“SANA KİMİ SEVDİĞİNİ SORDUM?”
“Fluffy’i…” Gülümsedi. “Başka kimi sevmeliyim ki?”
“ONU SEN SÖYLE?”
“Zamanla geçti. Artık ne yapsa umrumda değil.”
G Billy’nin içinde sanki dışarı çıkmak için, özgürlüğüne ulaşmak için direnen bir kuş vardı. Ve o kuş özgür olmadan Bill asla rahatça yaşayamazdı.
“Anlat Billy.” Dedim yumuşak bir sesle.
“Ne önemi var. Biz burda senin Pet Shop’ta çalıştığın o geçmişten…”
Sözünü tamamlayamadı. Çünkü boğazını sıkmaya başlamıştım.
“YALNIZCA..KİM..OLDUĞUNU…SÖYLE!!!!!”
Billy korkmuştu. Titremeye başladı. “Sakin ol…”
Kızgın bir tavırla “SÖYLE!” diye bağırdım. Petey K telaşlı tavırlarla iglooma doğru geliyordu.
G Billy’nin içindeki kuş çırpınıyor, dışarı çıkmaya çalışıyordu. Billy nefes alamamaya başladı. Ama boğazını sıktığım için değil, söyleyeceği şeyin ağırlığı için.
Birden… Korktum. Yalnızca korktum.
“Söyle.” Dedim hafifçe. Gücüm yoktu artık.
“Eskidendi… ve yalnızca hoşlanıyordum ondan!” Billy’nin gözlerinden yaşlar akıyordu.
“Kimdi!” Ben de ağlamaya başlamıştım.
“Cadence…”

6 yorum:

  1. of yha bıktım usandım artık :D

    YanıtlaSil
  2. ve devamını bekliyorum haa...

    YanıtlaSil
  3. afedersin z ilk yorumunu silmek zorunda kaldım

    YanıtlaSil
  4. can sıkıntısı? :D

    YanıtlaSil
  5. sıkıldım yapacak bir iş verir misiniz

    YanıtlaSil
  6. kimse var mı

    YanıtlaSil