Zor Bir Yaşam Bölüm 14:Cehennemden Kaçış

Gönderen Atakan Söğüt

Sonunda bu lanet turnuvanın şampiyonu ben olmuştum.En sonunda evime,en azından karnımın doyduğu yer olan Club Penguin'e geri dönecektim.Ayağım kırıktı ve aşağı yukarı 2 ay dinlenmem gerekiyordu.Cezaevi müdürü ise istediğim yere gidebileceğimi fakat daha sonra Rusya'ya dönerek Club Penguin'e gidiş işlemlerini başlatacağını söylemişti.Neden ayağım kırık da olsa Club Penguin'e gidemiyordum?Bu işin içinde bir iş olduğu kesindi.

Neyse ki Hakan'ın bana bir sürprizi vardı.Benim için Sicilya'ya uçak bileti almıştı.Artık 2 ay da olsa vatanımı görebilecektim.Uçağa bindim ve 2 ay söz verildiği gibi orada dinlendim.Oranın havası bana hep iyi gelmiştir.En son geldiğimde buraya savaşmaya gelmiştim.Şimdi Faşist İtalya döneminden eser yoktu.Her yer  o kadar güzelleşmişti ki.Buradaki iki ayımı eski çiftlik evimizde geçirdim.

İki ay sonra tekrar Rusya'ya döndüğümde Ata2000,Hakan ve beni çağıran cezaevi müdürü:
-Evet beyler.Artık gidişiniz hakkında konuşabiliriz.
Ata2000:
-Anlaştığımız gibi.Paranı aldın ve gidiyoruz.
-Fakat durumlar değişti.
Hakan sesini yükselterek:
-Ne demek değişti?!Turnuvayı kazanırsak gideceğimizi söylemiştin!
Cezaevi müdürü tekrar o sakin tavrını takınarak:
-Ama burada bir dövüşçümüz eksik.Hatırlamıyor musun Ozi,o Kazak'ın kaçmasına yardım ettiğini?
Pamukyoti!O bu cehennemden kurtulan tek şanslı kişiydi.
Ata2000:
-Orada bütün mahkumlar el birliği ile onun kaçmasına yardım ettiler,Ozi de oradakiler gibi ona yardım etti,bırak bizi gidelim böyle anlaşmamıştık!
-Üzgünüm Ata,adamın madem arkadaşının kaçmasına yardım etti,o zaman onun ölüm cezasını çekmeye razı olur!
Hakan:
-BUNU YAPAMAZSIN!diye bağırarak müdürün masasını dağıtmaya başladı
Cezaevi müdürü etrafımızdaki gardiyanlara dönerek:
-Закончить работу!(İşlerini bitirin!)
Birden bizi joplamaya ve odadan çıkarmaya başladılar.Ben ise İtalyanca küfürler savurarak direnmeye çalışıyordum.Hakan ise:
-Seni ellerimle gebertmezsem adım Hakan değil!diye bağırıyordu bir taraftan Türkçe küfürler yağdırıyordu.Ata2000:
-Pişman olacaksın Dimitri!Eğer kurtulursam öldün sen!
-Kurtulacağına emin misin?Hepinizi ayrı yerlerde vuracaklar!Birbirinize yardım etmeniz mümkün değil!O Kazak ise cehennem olup gitmiştir.Huzur içinde yat Ata!Seninle iş yapmak güzeldi!dedikten sonra keyifle Rus votkasını yudumlamaya başladı.


Cezaevinin bahçesine geldiğimizde Ata2000 ile Hakan'ı bir jipe,beni ise bir kamyona bindirerek ormanın ıssız bir köşesine götürdüler.Sinirden ağlamak üzereydim,bu kadar çabalamama rağmen bu delikte ölüp gidecektim.Oldukça rahatsız bir yolculuğun ardından bir gardiyan saçlarımdan tutarak beni yere savurdu.Kafama bir dipçik darbesi indirdikten sonra kollarımı bağladılar.İleride öldürülen diğer dövüşçülerin cesetleri hala duruyordu.Madem öyle,kendimi de bu sonsuz yolculuğa hazırlamalıydım.
-Vengo a madre(Anne yanına geliyorum)diye düşündüm içimden.Demek ki benim hayatım burada son bulacaktı.Gardiyanlardan bir tanesi sırtına asılı olan tüfeği aldı.Soğuk mekanizma şıkırtılarından sonra silahı bana doğrulttu.Bu manzarayı görmemek için gözlerime sıkıca kapattım.




O sırada bir silah sesi duydum.Gözlerimi açtım,üzerimde bir kurşun yarası yoktu.Neler oluyor diye bakınırken önümdeki gardiyanın başından kanlar akmaya başladı ve hemen yere yığıldı.Gardiyanlar ise panik içinde ağaçların arkasına geçerek:
-снайпер!(Keskin nişancı!)
Biraz ileriye baktığım zaman ileride bir nişancı tüfeğinin dürbününün parıldamakta olduğunu gördüm.İplerimi ise ölen gardiyanın bıçağı ile kestikten sonra onun silahını aldım ve saklanan gardiyanlara ben de kurşun yağdırmaya başladım.Ancak yukarıdaki nişancı o kadar iyiydi ki kafasına kaldıranları anında yere seriyordu.Gardiyanlar da bir taraftan bana ateş ediyor,diğer taraftan da nişancının yerini bulmaya çalışıyordu.Attığım kurşunlardan bir tanesi bir gardiyanın koluna isabet etti.Gardiyan acı içerisinde yerde kıvranırken bir mermi daha onun acılarına son vermişti.Bir gardiyan daha vurduktan sonra elimdeki son mermilere baktım.Bunlardan birini bile kaçırmam durumunda hayatım sona erecekti.Makinelisi olan gardiyanlardan biri bana kurşun yağdırırken ötekiler bana yaklaşıyordu.Onu vurduktan sonra diğerleri tekrar yerine geçmiş bana ateş etmeye devam ediyorlardı.En sonunda ikisini de vurduktan sonra mermim bitti.
-Из боеприпасов(Cephanesi kalmadı!)
Ne yapacağım diye düşünürken arkamdan bir makineli tüfek sesi geldi.Hemen ardından bana doğru koşan gardiyanların da kanlar içerisinde yere yığıldığını.Aşağıya inen penguen kimdi dersiniz?
-Pamukyoti?Beni nasıl buldun?
-Uzun hikaye,çabuk ol Ata2000 ile Hakan'ı bulmalıyız!

Fazla soru sormadan onun peşine takıldım ve başka bir kuytu köşede  onları bulduk.Biz ağaçlarla dolu bir tepede onları gözetliyorduk,bir eski depo tarzı bir yerdeydiler.Ata2000 yediği dayaklardan dolayı bitap düşmüş,Hakan ise onlara direnmeye çalışıyordu.Pamukyoti etrafı dürbünü ile gözetledikten sonra:
-15 adam var.Onların başlarında duran penguenleri aynı anda vuracağız,sonra sen önden gidip yaylım ateşi açacaksın.Bende sana buradan destek vereceğim.Onların elleri bağlı değil,sana yardım edeceklerdir.Tüfeğini hazırla!
İster istemez tüfeği,Pamukyoti'nin verdiği mermiler ile doldurduktan sonra dikkatle nişan aldım.Pamukyoti:
-Hazır mısın?1,2,3!
Aynı anda ateş ettik,nişan aldığımız penguenlerin ikisi de yere düştü.Onlar yere düşer düşme Hakan bir tanesinin yakasından tutarak yere fırlattı ve pompalı tüfeğini aldı.Ata2000'i sipere çekerek gardiyanlara kurşun yağdırmaya başladı.Pamukyoti bana bir tabanca fırlatarak:
-KOŞ!diye bağırdı
Bende ateş ederek aşağı doğru koşmaya başladım.Bir duvarın arkasına geçtikten sonra oradan gardiyanları çapraz ateşe tutmaya başladım.Pamukyoti ise yukarıdan nişancı tüfeği ile onları avlıyordu.Hakan da oradan:
-OZİ!BURADAYIZ!diye bağırıyor,diğer taraftan da gardiyanlara kurşun yağdırıyordu.Ata2000 ise hala baygın durumdaydı.
-Bu tarafa gelin sizi koruyacağım!diye bağırdıktan sonra Hakan,Ata2000 in koluna girerek benim bulunduğum duvara doğru koşmaya başladılar.Ata2000 zangır zangır titriyordu.
-Nesi var?
-Şeker komasına girdi,insüline ihtiyacı var!
-Lanet olsun!
Bir taraftan ateş açıyor,diğer taraftan da bir sağlık çantası var mı diye bakınıyordum.Gardiyanlar ise:
-Вы не можете бежать и сдаться!(Teslim olun kaçamazsınız!)diye bağırıyor,bize yaklaşan olursa Pamukyoti anında onu haklıyordu.Bir süre çatıştıktan sonra Pamukyoti bize desteğe geldi.Geri kalanlar da öldükten sonra artık hiç birimiz mahkum değildik.Ama biri ile hesaplaşmamız gerekiyordu...


Devam Edecek...

0 yorum: