Yağmurlu Bir Gün: 6. Bölüm

Gönderen Adsız


“Güzel kurabiyeler. Biraz daha alabilir miyim? Gökkuşağı renginde Lighthouse harika olmuş! Hepimiz birlikte nereye gidiyoruz?”
Gazın etkisi aniden geçti ve Sphenis gözlerini araladı. 3 saniyelik kısa süreli bir hafıza kaybı geçirdiyse de birden hatırladı: Kaçırılmıştı. Sedyedeydi. Asansörde yatay olarak ilerliyorlardı. Sonra asansör yukarı çıktı. Kapısı açıldığında Sphenis neredeyse dilini yutacaktı: Burası başka bir ülkeydi. Etrafta yine penguenler vardı, ama oyun oynayan, şaka yapan türden değil. Hepsi ciddiydi. Bir kısmı işlerine gidiyor, bir kısmı siyasetle ilgili konuşuyorlardı.  

-Herrytwin bence seçimleri yine kazanır.
-Evet öyle görünüyor. Club Penguin ile ilgili yaptığı o tekliften sonra…
Teklif? Sphenis pür dikkat dinlemeye başladı ama o penguenlerden git gide uzaklaşıyorlardı.
Gerisini duyamadı.
Onu sedyeyle taşıyan penguenler uyandığını fark ettiyseler de bir şey yapmadılar.
Sphenis her ilerlediklerinde daha da şaşırıyordu. Teknoloji harikası bir yerdi burası! Muhteşemdi…
En sonunda belediye binası olduğu anlaşılan bir binaya girdiler. Ve Sphenis’i büyük bir toplantı salonuna bırakıp gittiler. Sphenis yerinden doğruldu ve etrafa bakınmaya başladı. Bir süre sonra kapı açıldı ve çok ciddi görünümlü biri içeri girdi.
-Merhaba bayan Sphenis. Kendimi takdim etmeme izin verin. İsmim Herrytwin. Offneid’in başkanıyım. Getiriliş şeklinin kabalığı için gerçekten çok üzgünüm. Böyle olmasını ben de istemezdim. Burada yaşama şansı kazandığınızı sevinçle söylemek istiyorum. “
Yaşama şansı?
“Hoşunuza gitti değil mi? Herkes yaşamaz burada. Sizin eski yaşadığınız yer olan Club Penguin’den seçkin kişiler gelebiliyor buraya. Gelin, yeni ülkenizde bir tur atalım.
Sphenis çekingen bir tavırla başkanın arkasından yürüyordu. Bir süre sonra dışarı çıktılar. Bir arabaya bindiler ve bir villanın önünde durdular.
-Burası sizin eviniz olacak. Tamamen sizin zevklerinize göre döşenmiş. Hakkınızda bilgi toplamamızın sebebi de buydu.
İçeri girdiler. Kitaplarla dolu bir oda… Küçük bir laboratuar… Her şey tam zevkine göreydi. Arka bahçe havuzu bile vardı.
“Benim puffle’ım… Aç kalır şimdi.”
Başkan hafifçe gülümsedi. “Getirdik.”
Korumalardan biri Petit’i içeri getirdi. Sphenis hemen ona sarıldı.
“Biraz dinlenin bayan. Yorulmuş olmalısınız.”
Sphenis evinde dolaşmaya başladı. Tam hayalindeki evdi bu. Üst katta küçük bir stüdyo bile vardı. Her tür gitar…
Yatak odasında yumuşacık bir yatak vardı. Sphenis hemen içine girip uyudu.
Ertesi gün bir alarmla uyandı. Evin içinde bir ses yankılanmaya başladı. “Sayın Sphenis. Evinizin dışından bekleniyorsunuz.
Sphenis dışarı çıktı. Evin önünde ciddi penguenlerden oluşan bir ekip vardı. Dün Sphenis’i götürdükleri toplantı odasına gittiler.
Bir süre sonra başkan tuhaf bir sesle konuşmaya başladı. “O güzel villa sizin olabilir. Ama bir şartım var… Sizin Club Penguin’de çok gizli bir ajan olduğunuzu biliyoruz. Soracağımız bazı soruları yanıtlarsanız bu villa sizin olabilir. Ayrıca burada fizikçi olarak da çalışabilirsiniz.”
“Sorularınız neyle ilgili?”
“Aslında daha çok… Billybob hakkında bilgi almak istiyoruz. Yani, onun da bu güzel şehre gelmesini isteriz değil mi?”
Yalan söylediği belliydi. Billybob’un zayıf yönlerini bulup onu etkisiz hale getirecekleri de belliydi.
Kısaca ihanet? Sphenis irkildi. Bunu asla yapmazdı!
“Ben… Yapamam. ”
Başkanın yüzünde sanki Sphenis’in ilk olmadığını gösteren bezgin bir ifade vardı. Korumalarından birine “Götür şunu.” Dedi.
Sphenis çok korkuyordu. Kim bilir ona neler yapacaklardı? İşkenceler, adı sanı duyulmamış korkunç metotlar…
Sphenis’i bir hücreye tıktılar. Yaklaşık 20 dakika sonra bir görevli Petit’i Sphenis’in kucağına attı. Sphenis düşünüyordu. Düşünüyordu… Buradan nasıl çıkacaklardı? Ayrıca bunlar kimdi? Amaçları neydi?
Petit’e baktı. Bir cevap istercesine.
Saatler geçiyordu ama Sphenis bir cevap bulamıyordu. Bu odayı aşsanız da dışarıda türlü tuzakların olduğu kesindi. Karşı hücrede başka bir mahkum yatıyordu. Kahverengi saçlı, koyu mavi renkli.
“Hey! Sen Skylean misin?” diye seslendi yavaşça. Penguen başını evet anlamında salladı.
“Ben de Sphenis. Buradan kurtulmanın bir yolunu bulmalıyız.”
“Biliyorum. Burası iğrenç bir yer. Ben 9 gündür buradayım biliyor musun? Kafayı yiyeceğim! Çünkü sebebi yok. Buraya sebepsiz yere getirdiler!”
Sphenis “Benim yüzümden getirdiler.” Diye düşündü.
Saatler ve günler geçmek bilmiyordu. Korktuğu gibi ona işkence yapan biri yoktu, ama saat 15’te bir görevli Sphenis’i her gün sorguya çekiyordu.
Sphenis sürekli pencerenin önünde oturuyordu. Oradan ayrıldığı yoktu. Bir gün pencereyi sonunda açabildi. Ama kaçamazdı tabi, çünkü pencerenin parmaklıkları vardı. Yine de hapishanenin tozlu havasından bir nebze de olsa kurtulmuş oldu.
Bir gün yine pencerenin önünde oturup temiz havayı içine çekerken birden camdan içeriye bir şey düştü. Garip bir şey. Bir top.
Sphenis topun nereden geldiğine bakmaya çalışırken birden toptan bir hafif ses yükseldi:
-G’den Sigma’ya! G’den Sigma’ya! Orada mısın Sigma?
Sigma Sphenis’in EPF’deki kod adıydı. Sphenis sevinçle : “Sigma burada.”
“Yerini tespit etmeye çalışıyoruz Sigma. 3 gün içinde çıkmış olacaksın. Ama tespit ederken senin de yardımına ihtiyacımız olacak. Etrafında gördüğün doğal şekilleri söyle.”
Sphenis pencereye yaklaştı.
“Çok büyük bir dağ var. Kesinlikle tüm gördüklerimden en uzunu.”
“Tallest Mountain. Tamam Sigma, devam et.”
“Çok büyük bir çam ormanı var… dağın sağında. Ama bana göre sağ. Uçaktan bakılında sol oluyor.”
“Hmm, tamam. Başka bir şey var mı?”
“Yok. Sadece bu kadar.”
“Tamam Sigma, yerini tespit ettik. En kısa sürede geliyoruz.”
Sphenis hızla ayağa kalktı ve Skylean’e seslendi:
“Bizi kurtarmaya geliyorlar.”

11 yorum:

  1. Son bölüm değil...

    YanıtlaSil
  2. Lütfen ben de yardımcın,çırağın olayım beni de hikayene koy nolur

    YanıtlaSil
  3. sphenis hani beni koycakytıınn :P

    YanıtlaSil
  4. Ben çırağın olurum beni de ekle

    YanıtlaSil
  5. bu hikaye bitsin, hepinizle birlikte olcağımız bir hikaye yazıcam.

    YanıtlaSil
  6. :D ben senin kahraman olduğun hikayeyi yazıyorum şuan

    YanıtlaSil
  7. Beni de koy lütfen

    YanıtlaSil
  8. Ya ben bu hikayede senin çırağın olsam

    YanıtlaSil
  9. Hem bu hikaye güzel.Bunu seri şeklinde yazabilirsin.Bitmesin.Başka davalarla uğraşırsın

    YanıtlaSil
  10. @Oğuz99:öyle yapıcam zaten hikaye bitmeyecek ama adı değişecek
    @Candano: teşekkür ederim. :D

    Ya arkadaşlar tamam ya tamam bir sonraki davayı hep beraber çözücez. :D

    YanıtlaSil