Umutsuz Aşk: Garip Hayatlar

Gönderen Adsız

Rocky ve CeCe Haydi Çalkala'da danslarına hazırlanıyordu. Sonra canlı yayına girdiler ve Gary bir konuşma yaptı:
- Merhaba Haydi Çalkala tutkunları! Ben bildiğiniz gibi Gary! Beni tanıyorsunuz ve bir de şu yeni 2 dansçımız ile tanışın! Birazdan sizlerle olacaklar!
CeCe arkadan:
- Rocky, bizim yeni olduğumuzu sanmıyorum. (Umursamaz sesle) Aaa. Neyse her zamanki Gary.
Rocky:
- CeCe sanırım o bizden bahsetmiyor. Şuraya bak! (Ağızı açık kalır)
CeCe canlı yayında dans edenlerin Gunther ve Tinka olduklarını görür. Ve Gary'nin yanına gider:
- Gary bunların ne işi var burada?
Gary:
- Aaa, harikalar değil mi?
CeCe:
- Birazdan suratlarına bakamayacaksın. (Eline bir sopa alır ve sıkı bir bakış atar)
Gary:
- Aaa. Evet onlar yeni dansçılarımız olacak.
CeCe:
- Ne yani bizi kovuyor musun?
Gary:
- Aaa...Ev...
Sonra aniden canlı yayın biter ve Gunther ve Tinka gelir:
- Merhaba, ben Gunther ve ben de Tinka! Biz sizi ezip geçen yeni dansçılarız!
Rocky:
- Gary...
Gary:
- Bakın kızlar hayatta her şey kazanmak değildir.
CeCe:
- Hmmm. Bi bakalım. Benim için öyle!
Rocky:
- CeCe. Gel, yapabileceğimiz hibir şey yok. Kovulduk!
CeCe:
- Aaaa... Rocky yapma ben hallederim.
Rocky:
- CeCe son "Ben hallederim" dediğin zamanı hatırlıyor musun?
CeCe:
- Hatırlattığın için sağol. Bence de gitmeliyiz.
Club Penguin Adasında sakin bir gündü. Aunt Arctic gazete üzerinde çalışıyordu ve bir posta geldi. Aunt Arctic postaya baktı. Postada geçen gün yaptığı reklam izni verildiği yazıyordu. Aunt Arctic o anda sanki sevinçten bulutların üstünde yüzüyor gibi hissetti kendini. Sonra hemen Club Penguin Adasının bir reklamını hazırladı ve yayınlaması için New York Times'a gönderdi.
O sıralarda Cadence Gece Kulübündeydi. Biraz DJ'lik çalışması yapıyordu. Sonra Franky geldi:
- Selam!
Cadence:
- Selam!
Franky:
- Ne yapıyorsun?
Cadence:
- Hiç. Biraz çalışıyordum. Sen?
Franky:
- Ben de yeni bir konser vermeyi düşünüyordum. Senden müzik konusunda yardım isteyecektim.
Cadence:
- Tek başına mı? Diğerleri olmadan mı?
Franky:
- Unuttun mu? Artık Penguin Band diye bir şey yok! Bu yüzden buna mecburum. Penguenler müziği özlemiş olmalı. Onlar için bir konser yapacağım.
Cadence:
- Bu çok zor olacak. Sadece Franky'yi çok seveceklerini sanmam. Neyse. Tamam. Yardım ederim. Seninle sonra görüşürüz.
Franky:
- Görüşürüz.
Ve sonra Franky iglusuna gider. O sıralarda Rocky ve CeCe gazete okuyorlardır. Ve gazetede Club Penguin'in reklamını görürler ve orada bir gece kulübü olduğunu öğrenince hemen oraya giderler. Ve bir iglu tutarlar. Yerleştikten sonra hemen gece kulübüne giderler. Ve dans edip herkesin ilgisini çekmeye çalışırlar. Cadence hep onları seğreder ve onları sever. Cadence içinden şunları düşünür:
- Vay, bunları bi düşünmeliyim. Çok iyi dans ediyorlar.
CeCe:
- Hey, Rocky. Şu pembe kız sabahtan beri bizi kesiyor.
Rocky:
- Aaa. Tamam ben onunla konuşurum. İzle beni.
Cadence'ın yanına giderler. Rocky:
- Merhaba kızım nasılsın? (Öpücük atar)
Cadence:
- Görevliler onları dışarı atın!
Rocky ve CeCe:
- Hey, büyük bir hata yapıyorsunuz. Bizi geri istediğiniz zaman göreceğiz ama sizinle!
Rocky CeCe'ye keskin bakışıyla bakar. CeCe:
- Çok iyi hallettim ama değil mi?
Rocky:
- Aaa.. Evet. Öyle güzel hallettin ki artık gece kulübüne de gidemeyeceğiz.
CeCe:
- Aaa. Tamam Rocky. Bu durumu hallederim ben.
Rocky:
- Her hallederim dediğinde her şey daha da kötü oluyor farkında değil misin sen?
CeCe:
-Aaa. Öyle mi? Ben her şeyi mahfediyorum yani.
Rocky:
- Evet!
CeCe:
- Öyleyse... öyleyse bir daha görüşmeyelim. Hatta ayrı iglularda kalalım. Tamam mı?!
Rocky:
- Tamam. Kesinlikle çok iyi bir fikir!
Franky de o sırada sokakta öylece yürürkern Rocky'ye çarpar. Rocky yere düşüp ayağını burkar. Franky:
- Çok özür dilerim. Bilerek olmadı.
Rocky:
- Zaten hep öyle derler! (Franky'ye bakar) Aaa. Gerçekten hiç sorun değil.
Franky:
- Öyle mi? Peki. Tamam. Ama seninle ödeşmek için seni evine bırakıyım tamam mı?
Rocky:
- Oluuurr...
Franky Rocky'yi evine bırakır ve:
- Pekala. Artık iyisin. Haydi ben artık gideyim.
Rocky:
- Biraz daha kalsadın.
Franky:
- Benim bi sevgilim var. (Gülümser)
Franky evden çıkıp gider. Ardından Rocky kendi kendine:
- Ama çok yakında olmayacak. Aa. Ne diyorum ben? Daha kızın kim olduğunu bilmiyorum.
Ertesi sabah Franky hapishaneye gider. Stompin Bob'u görmek için. Uzun zamandır onu görmüyordu. Hayatında ilk defa bir hapishaneye gidecekti. Bu onun için çok zordu. Hayatında en çok sevdiği kişiler etrafa dağılmışlardı. Ve hayatı mahfolmuştu. Ama son yaşadıklarından sonra hala delirmemiş olması iyiydi onun için. Çünkü bu kadar olaya tahammül edemeyenler çoktu. Ve kendisi tahammül edebilenlerdendi. Sonunda hapishaneye gitti ve Stompin Bob'u görmek istediğini söyledi. Oradaki görevli:
- Ama o bu sabah buradan ayrıldı. Onun cezası bitmiş.
Franky çok şaşırdı. Ve görevliye:
- Nasıl yani? Çıktı mı?
Dedi. Ve ardından hemen Cadence'ın yanına gtti:
- Cadence! Aç kapıyı! Hemen!
Cadence kapıyı açtı ve şöyle dedi:
- Ne oldu Franky?
Franky:
- Stompin Bob hapisten çıkmış. Cezası bitmiş!
Cadence şaşkın şaşkın Franky'ye bakarken CeCe Kasabada geziyordu. Ve mavi bir penguene rastladı. Ve onunla sohbet etmeye başladılar.
CeCe:
- Merhaba. Yoksa sende mi en sevdiğin arkadaşın tarafından terkedildin.
Penguen:
- Ben daha çok arkadaşlarım tarafından terkedildim.
CeCe:
- Aaa. Bu daha da kötüymüş. Ama önceden hiç değerini bilemediğime şimdi çok üzülüyorum. Rocky. Off!
Penguen:
- Aslında benim 3 arkadaşı vardı ve kardeş gibiydik. Asla birbirimizden kopmazdık. Ama bir gün koptuk. Yapılacak hiçbir şey yok artık.
CeCe:
- Aaa. İsimlerimizi söylemedik daha. Ben CeCe.
Penguen:
- Şey... ben.. şey... adım G Billy. Artık benimle konuşamazsın.
CeCe:
- Neden ki? Bence gayet hoş ismin var.
G Billy:
- Aaa. Demek olanları bilmiyorsun. Adaya yeni geldin. Ben akıl hastanesinden yeni çıktım. Benimle konuşursan adadaki itibarın düşer. Zaten yeni gelmişsin.
CeCe:
- Hiç de değil. Hem çıkmışsın ki iyileşmişsin öyle değil mi? Seninle iyi arkadaş olabiliriz.
O sıralarda Rocky her yerde Franky'yi aramaya çıkar. Ama hızlı yürürken yeşil bir penguene çarpar ve:
- Çok özür dilerim. Biraz dengesizimdir.
Penguen:
- Sorun değil.
Rocky etrafa bakar.
Penguen:
- Ne yapıyorsun?
Rocky:
- Birini arıyorum. Sanırım adı Frank gibi bi şeydi.
Penguen:
- Haaa. Franky. Adanın ünlü sanatçısı.
Rocky:
- Ünlü sanatçı mı? Yani ben dün şimdi ünlü bir penguenin kollarında mıydım? Wow!
Penguen:
- Ama onun sevgilisi var. Hem de sevgilisi Cadence.
Rocky:
- Cadence?
Penguen:
- Adanın DJ'yi.
Rocky:
- Heee. Şu pembe penguen.
Penguen:
- Evet!
Rocky:
- Ben bir şeyler yapıp onları ayırırım sen merak etme. Neyse ben Rocky. Senin adın ne?
Penguen:
- Çok kötüsün. Adım Petey K.
Rocky:
- İlginç bi ismin var.
Petey K.:
- Ne yani beni tanımıyor musun?
Rocky:
- Tanımam mı gerekiyor?
Petey K.:
- Önceden Penguin Band diye bi grubumuz vardı. Franky, ben, G Billy ve Stompin Bob.
Rocky:
- Vayy. Neden ayrıldı grubunuz?
Petey K.:
- Sonra görüşürüz.
Diyerek ağlayarak gitti. Rocky:
- Çok özür dilerim! Üzmek istememiştim seni! Ahh...
Ertesi sabah Rocky gece kulübüne gizlice girer ve Cadence'ı izlemeye başlar. Ve o arada Franky gelir. Franky ile konuşur Cadence bir süre. Rocky de onları dinler. Bir buluşma yapacaklarını öğrenir ve hemen aklına bir fikir verir. Buluşma sattine az kala Cadence'ın yanına gelir ve ona:
- Hey, merhaba!
Cadence:
- Hey, seni bir yerden...
Rocky sözünü keser:
- Dur! Şimdi ben konuşmalıyım. Evet! Gece kulübünün DJ'isin. Bana bir şarkını gösterir misin?
Cadence:
- Ama...
Rocky:
- Hadi ama! Beni kırma!
Cadence:
- Pekala!
Cadence şarkıya başlar. Şarkıya kendini öyle kaptırır ki. Rocky'nin gittiğini göremez olur ve buluşmayı tamamen unutur. Buluşma aklına geldiğinde hemen oradan ayrılır. Ve buluşma yerine gittiğinde Franky ile Rocky'nin el ele tutuştuklarını görür.

Devam Edecek...

6 yorum:

  1. Yeni sezon süper olcak :D

    YanıtlaSil
  2. Keske devam ettirmeseydin.

    YanıtlaSil
  3. Uzunluktan 40 dakkada okudum la :D

    YanıtlaSil
  4. Ama çok güzelmiş çok merakta bırakıcı devaamını bekliyorum ama Cadence neden bu kadar çabuk sinirlendiki yanına gelince rocky hemen yanına gelince korumayı çağırdı :DDD

    YanıtlaSil