Ağu08
Yağmurlu Bir Gün: 2. Bölüm
Gönderen Adsız
Ertesi gün Sphenis Adeleine’in igloosunu bulmaya karar verdi. Biraz uzun süren uğraşlardan sonra –yaklaşık yarım saat- iglooyu buldu. Güzel bir iglooydu ama sanki içerisi biraz tuhaftı.
Sanki bir lanet vardı içeride.
Buyrun bakın, dedi Adeleine. Sphenis içeri girdi. Ve her tarafa bakınmaya başladı. Adeleine de bazı konularda yardımcı oluyordu. Puffle şurda uyurdu… İnci kolyem en son buradaydı… Coinlerim yaklaşık şu kadardı…
Sphenis yerde gördüğü şüpheli bir şeye baktı. Puffle tüyü. Aşırı fazla. Beyaz..
Afedersiniz bayan, puffle’ın adı neydi, diye sordu. Penguen biraz şaşırarak “Pollim’di” dedi. Sphenis düşünceli bir tavırla etrafa bakındı.
Pekala, dedi uzun süren bir sessizliğin ardından. Bana bunu bir şekilde açıklamalısınız? Diyerek tüy yığınını uzattı.
Adeleine biraz şaşırmış gibiydi. “Puffle’ım hastaydı. Tüy döküyordu” diye geveledi.
“Pekala bayan, açıklar mısınız, neden kaçırıldığından bu kadar eminsiniz? Bir puffle çok mu pahalı?”
“Aslında bakarsanız, coinlerimin ve inci kolyemin çalındığı gün Puffle’ımın da kaçması pek de tesadüf sayılmaz?”
“Birinden şüpheleniyor musunuz?”
“Hayır. Aklıma bir fikir gelmiyor.”
“Peki. Ben civardaki iglooları da araştıracağım.”
Penguenin yüzünde bir saniyelik dehşet ifadesi belirdi ama sonra toparlandı. “Bu pek iyi bir fikir değil.”
“Ama onları görmem lazım? Yani birisi birşeyler görmüş olabilir?”
“Size söylediğim gibi. 1 tanesi benimleydi. Birkaç tanesi Skylean’in partisindeydi.”
“Ah şu parti. Skylean’in igloosu nerede?”
“Çok garip bir igloodur. Balkabağı şeklinde. Görünce hemen tanıyacaksınız.”
“Pekala. Etrafa biraz daha bakınayım.”
Penguen kafasını kaşıdıktan sonra hafif bir sesle “Benim birazdan tiyatroya gitmem gerekecek.”
“Tamam öyleyse.”
Sphenis igloo kapısının yanında şemsiyesini gördü.
”Şemsiyemi iyi kullandığınızı düşünüyorum!”
Penguen bir şey söyleyemeden Sphenis şemsiyeyi alıp çıktı.
İgloosuna gitti. Çalışma masasına neredeyse çöktü. Düşünüyordu, ama olaylar ona o kadar tuhaf geliyordu ki… Ve elinde kanıt olarak sadece bir tutam tüy vardı.
Sphenis’in aklına birden bir fikir geldi ve Pet Shop’a gitti.
İyi arkadaşlarından Snowdrop oradaydı.
“Selam sevgili dostum!”
Snowdrop’un yüzünde bir tebessüm belirdi. “Selam dostum! Sorun nedir? Petit (Sphenis’in puffle’ı) çok mu yiyor?”
Sphenis güldü. “Ah, hayır.” Ve tüy yumağını poşet içinde ona uzattı. “Senin bunu araştırmanı istiyorum. Bilirsin işte, makasla mı kesilmiş, kendisi mi dökülmüş, virüslü mü, mantarlı mı gibisinden. Ayrıca parmak izi bulursan acilen beni ara.”
Snowdrop bir süre sessiz kaldıktan sonra nihayet konuştu. “Dediklerini yapacağım da… Bu ne için?”
Sphenis tebessüm etti. “Sanırım bu konuda bana anlayış göstereceğini umuyorum. Ama bu mesele çözülünce sana bunu anlatacağım.” Snowdrop’un hayret içinde olduğunu görünce sesini biraz yükseltti. “Ee, ne zamana hazır olur?”
“Ah, elimden geldiğince çabuk. 1 saat sonra gelebilirsin.”
Sphenis saatine baktı. Saat henüz 11’di.
“Tamam.”
Sphenis saat 12’ye kadar bir süre oyalandı. Pizza Parlor’da bir pizza yedikten sonra arkadaşı Owlie ile konuştu.
“bilirsin işte, şu dedektif hikayeleri. Ben de onlardan birini yaşıyorum.”
Arkadaşı içtiği kahveyi güçlükle yuttu. “Dedektif mi oldun!”
“Evet aslında. Biri beni dedektif olarak göreve aldı.”
“Bu harika!”
Sphenis suratını astı. “Pek değil. Tüm evi darmadağın ettim ama bir ayak izi veya bir parmak izi dahi bulamadım.”
Owlie ciddi bir tavırla baktı. “Bir kitapta okumuştum. İpuçlarının pek önemi yok. Senin hayal gücün herşeyi yönetir.”
Hayal gücü.
Sphenis bir süre düşündü. Belki de aslında Puffle olayı yoktu. Belki de Adeleine çok korktuğu için yardım istemişti. Ama bunu korkusundan üstü kapalı yapıyordu.
Owlie bir süre sonra “Ayrıca kimsenin mutlak doğruyu veya mutlak yanlışı söylediğine karar verme. Bir süre iki ihtimal üstünde de dur.”
Saat yaklaşık 12 olunca Sphenis artık gitmesi gerektiğini söyledi. Pet Shop'a giderken biraz iyimser hissediyordu kendini.
Pet Shop’a gidince arkadaşının dehşet dolu ifadesini gördü. Şaşırdı.
“Bunlar kesilmiş! Ke-sil-miş! Sen mi yaptın! Sen nasıl…”
Devam edecek...
bence yürümez...oğuzunki yuruo ama o harika yazıo
YanıtlaSilok.
YanıtlaSildr siz bunu geliştirirseniz ve oğuzu ve beni vede mavipenguyu yazarlıka alırsanız yürür
YanıtlaSilsen yazar değil misin burda.
YanıtlaSil+ben hobi olarak yazıyorum biri okusun diye değil.
onun hikayesinin türü savaş... e tabi senin yaşındakiler ne sever? silahlı şeyler falan. ben dedektiflik hikayesi yazıyorum. kıyaslama.
YanıtlaSilbak sewgili arkadasım...Ben o öyle başlatmasa ben deişik yapardım senin gibi ve yazar xdeilim bende ve yazmak çok eğelenceli
YanıtlaSilve kaç yasındasın sen
YanıtlaSilyazmanın eğlenceli olduğu konusunda hem fikirim. 15 yaşındayım. kaç yaşındasın bilmiyorum ama 12-15 arasıdır diye tahmin ediyorum. çünkü senin yaşındakiler silahlı şeyler falan sever.
YanıtlaSilneyse, sonuçta yazar olacaksın. ve biliyorum ki yazar olunca birşey yapmayacaksın artık. clubpenguinadasinda da oldu böyle.
siz nasıl isterseniz... istersen beni club penguin adasından atabilirsiniz...beni önemsemiyorsanız atabilişrsin...ve ben senden önce vardım
YanıtlaSilpartiyi saat 14:00'a aldım...
YanıtlaSilbence bu yürür...gerçekten... dr. tıpkı kitaplardaki gibi yazmışsın
YanıtlaSilaynı zamanda insanı merak içinde bırakıyor sen bayağı kitap okuduğunu sezinliyorum ....
BAKIN YAPACAKSANIZ SOYLEYİN LÜTFEN YAPMIYORSANIZ DA SÖYLEYİN
YanıtlaSilfd pengu sen kaç yaşındasın hem güzel bir siteburası bence yürüyo
YanıtlaSilfd pengu seni neden atayım -.-
YanıtlaSilben tam tersine senin de diğerleriyle eşit olmanı savunuyodum
üç çıktımı?çıkmadıysa ne zaman çıkacak?
YanıtlaSilbu hikaye bitti bile.
YanıtlaSilhttp://clubpenguinhikaye.blogspot.com/p/sphenisin-maceralar.html
Ben bir Sherlock Holmes - Ünlü bir hayali dedektif - hayranıyım ve clup penguen'e dedektifliği çok yakıştırdım doğrusu. Dr. Sphenis bence siz biraz daha kafa yoran dedektiflik hikayeleri yazsanız iyi olur. Yani demek istediğim sizin hikayelerinizi ben sevdim ven umarım devam edersiniz. Özellikle bu hikaye hakkında şunu çok sevdim, çoğ kişi savaşlı , mecaralı , aksiyonlu, şiddetn içeren şeyleri seviyorlar o yüzden çok fazlalar ancak clup penguin'in dedektiflik hikayaleri elle sayılacak kadar az ve Clup Penguin'i seven bir yazarın dedektiflik hikayeleri yazması çok hoş bir şey. Umarım daha fazla hikaye yzarsınız.Bu arada Yeşil Z'ye bir sorum olcak , acaba clup penguin adası hangi illerde yürütülüyor?
YanıtlaSilBirisi e-mail adresini verebilir mi? Bende yazar olmak istiyorum. Bu konuda daha öncede tedbirlerim olmuştu. Eğer gönderirseniz hikayelerimi gönderebilirim noluuuur. :I
YanıtlaSil