Zamandan Kaçış - Bölüm 2

Gönderen Adsız


Vazgeçin...Bu ne demek oluyordu şimdi?Geçmişten mi yoksa gelecekten bir haber miydi?Hangi zamandaydık?Neredeydik?...

Akşam herkes uykuya dalmışken Arkitac'ı tekrar elime aldım.Geçmişi görmek istiyordum.Çıkıntıyı çevirdim.Gecenin karanlığında beliren tek bir ışık hüzmesi ve sonra sessizlik...Renkler yine canlanıyordu.Artık alışmıştım buna.Sonunda oluşan görüntüye baktım.

Hep beraber yakartop oynuyoruz.Fd pengu tam bana bir top atıyor,top kafama çarpıyor.Son hızla yere düşüyorum.Tabii herkes toplanıyor.

-''Birşey oldu mu?''
-''Canın acımadı ya?''

Yerimden doğrulup,''Hayır ama kafama birşey battı''diye cevap veriyorum.Hemen düştüğüm yere gözlerimizi çeviriyoruz.Ok ucu gibi birşey var.Birden heyecanlandığımı hissettim.Lanet Arkitac'ı bulacaktık şimdi.Hemen Sphenis atıldı ''Bunu kitaplarda görmemiştim,hadi bakalım!''.
Kazıyoruz.Cetvel gibi birşey.Ortasında bir   çıkıntı var.Tam Mavipengu çıkıntıyı tutacaktı ki Sphenis onu uyardı.''Bunun ne olduğunu bilmiyoruz,ben bir araştırayım,yemekten sonra benim evimde buluşalım''.Hemen dağıldık.Normalde akşamları Pizza Parlor'da yerdik.Ama Sphenis'in evine ulaşmak için iglolarımızda kaldık.Ben hemen yemeğimi yiyip saate baktım.Zaman geçmek bilmiyordu.En sonunda dayanamayıp kendimi dışarıya attım.Sanki isyan çıkmasını beklermişçesine Fd Pengu ve Mavipengu yanımda belirdi.Yarışırcasına Dr.'nin evine gittik.İçeriye girdiğimizde makarna yiyordu.Hemen toparlanarak''Nasıl bu kadar hızlı geldiniz?''diye sordu.Fd pengu''Soruları bırak zeki çocuk hadi artık şu şeye bakalım''diye cevapladı onu.Salona girdik.Masanın üstündeydi,yanında açık bir sürü kitap vardı.Dönüp ''Ne olduğunu buldun mu?'' diye sordum ona.Hayır anlamında başını salladı.''Hiçbirşey bulamadım.Ama üstünde Arkitac yazıyor.''Artık dokunabilir miyiz?''dedi Mavipengu.Sphenis umudu kesmiş gibiydi.''Evet'' diye cevap verdi.Hemen Arkitac'ın başına üşüştük.Mavipengu  çıkıntıyı çevirdi.Birden ''Neler oluyor?!''diye bağırdı.Işıma başlıyor.Hepimiz bağırıyoruz.

-''Birşey  göremiyorum!!''
-''Herşey bembeyaz oldu!!''
Bende bembeyaz görüyordum.

Bir süre sonra bambaşka bir yere geldik.Etrafdaki çimenler yemyeşildi.Kar yoktu.Bir çocuk hepimizi kaldırıp''Artemis Kampına hoş geldiniz''dedi.Sphenis ''Artemis bir yunan tanrısı deği miydi?''diye sordu.Çocuk''Evet,ama onun bizimle ilgisi yok''diye cevapladı Dr.'yi.Etrafta bizi dolaştırdı.Hoş kulübeler vardı,üstünde bazı puffle amblemleri vardı.Fd pengu tam birine girecektiki çocuk onu durdurdu.''Orası ''özel'' penguenler için ''.Fd pengu sinirlenmişe benziyordu ama bozuntuya vermedi.Çocuk yürüyüp bize başka bir kulübe gösterdi.''Burası sizin kulübeniz''.İçeri girdik.Herşey zevklerimize göre düzenlenmişti.Ama Sphenis şüpheciydi.Arkasına dönüp ''Biz neden burdayız açıklarmısınız?''diye bir soru patlattı.Çocuk kayıtsızca gülümseyip,''Yemekte öğrenirsiniz''diyip dışarı çıktı.Malesef akşam yemeği olmayacaktı.Odada dinlendikten sonra Sphenis konuşmaya başladı.''Buradan çıkmalıyız.Başımıza neler gelecek bilmiyoruz''.Hepimiz ona hak verdik.Gizlice dışarıya sızdık.Hemen koşmaya başladık.Nereye gittiğimizi bilmiyorduk...

Bayağı uzun  bir yol  aldıktan sonra karşımıza bir yapı  çıktı.Anlaşılan kampın sınırlarından çıkmıştık.Binaya ilerlemeye devam ettik.Ortalıkta rahatsız edici bir sessizlik vardı.Birdenbire etrafımız sarıldı.Bunlar penguene benziyordu.Ama onların gövdelerinin altında ayakları yoktu.Ayakla gövdelerinin arasında uzantı...Bir bacak vardı!! Penguenlern bacağı olmazdı ki?Bize hiç de arkadaşça olmayan bir şekilde yaklaşmaya başlamışlardı.Kampta bulduğum çakıyı çıkarttım.Biri ilk atağı Mavipenguya yaptı.Çakıyı bumerang gibi onlara fırlattım.Canı yanmış gibiydi,fakat aynı zamanda çok da kızmıştı.Bizi kovalamaya başladılar...
Bundan sonrasını zaten biliyordum.Biz kaçacaktık,Mavipengu bizi kurtaracaktı...Zamanıma geri döndüm.

Hastanedeydim yine.Sabah olmuştu.Kalkıp yola çıktık.Güneş çok sıcaktı.Çöl gibi bir yere varmıştık.Kumlar yerde savruluyordu.Arkadaşlarıma baktım.Kimse konuşmuyordu.''Eee...Nereye gidiyoruz?''dedim.Ses çıkmadı.Bu gibi zamanlardan nefret ediyorum.Yani Arkitac  adında antik bir zaman makinası bulup  nerde olduğunu bilmediğiniz bir çölde yürüdüğünüz zamanlardan.Ben böyle düşünürken Fd Pengu birden bağırdı ''Bir vaha var!!'' Sphenis gülerek ''Halisinasyon görü-yor-sun-dur.'' Bu son sözleri yavaş söylemişti çünkü o da vahayı görmüştü.Bende görmüştüm.Anlaşılan Mavipengu'da görmüştü.Vahaya koşmaya başladık.Geldiğimizde birisi belirdi.Üstündeki  giysiler  kızılderili giysisi gibiydi.''Hoşgeldiniz Yabancılar!'' dedi.Hemen geri çekildik.Adam gülerek''Benden size zarar gelmez.Hadi beni takip edin!''dedi.Vahada biraz dolaştıktan sonra  dikenli çalılıkların önüne geldi.''Hadi atlayın!'' .Adama tip tip baktım.Farkında değildi.Çok normal birşeymiş gibi demişti ''atlayın'' sözünü.Bizden ses seda çıkmayınca ''Tamam ''dedi.''İlk ben atlarım''.Gözlerimizin önünde dikenli çalıların içine atlayıp gözden kaybouldu.Sphenis biraz şüphelenmişti.''Sanırım bu sadece bir görüntü'' dedi.Çalılara dokunmak için elini uzattı.Elinin çalının içinden geçtiğini gördük.Mavipengu gülümsedi.''Ne duruyoruz o zaman,hadi atlayalım!''

 Girdiğimiz yer alacakaranlık bir mağaraydı.Etrafta o adam gibi bir sürü penguen vardı.Hepsi de gülümsüyordu.Fd Pengu söze başladı ''Eee.Siz kimsiniz?''.Bİr çocuk ''İsterseniz oturun,öyle konuşalım'' dedi.Oturunca söze başladı.''Eskiden altından bir puffle vardı''.Sphenis ''Golden puffle''diye mırıldandı.''Altından puffle'ın  değdiği su burda.Eskiden buraya bir penguen bekçilik ediyordu.Biz onun soyundan geliyoruz işte.'' Sadece bir suya bekçilik mi yapılır?''dedim gülerek.Çocuk gözlerimin içine bakarak''Ama o su oldukça değerlidir.Kim o suya değerse herhangi bir puffle'ın güçlerine sahip olur.''Hepimizin gözleri faltaşı gibi açıldı.''Nasıl yani?''dedi Mavipengu.Penguenin teki ''SG ve GG ' yi biliyorsunuz değil mi?İşte onlar yeşil puffle'ın gücüne sahipler.Uçabiliyorlar.'' dedi.Fd Pengu sevinmeye başlamıştı.''Hadi o zaman ,bizi suya götürün.'' Adamın suratında korkulu bir ifade belirdi ''Ama bu çok zor,oraya giden herkes dönemedi''.Fd Pengu biraz şüphelenmişti ama yinede gitmek isteğinden vazgeçmemişti.Bizi girişe götürdüler.Adam ''Yolunuz açık olsun yabancılar''dedi.''Umarım başarırsınız''.

Derinliklere ilerlemeye başladık.Her yer karanlıktı.Spenish önden ilerliyordu.Birdenbire duyduğum ''Aaaa!!''sesiyle irkildim.Fd Pengu ''Spenish?'' diye bağırdı.Tam altımızdan bir ses geliyordu.''Yardım edin,düşeceğim!''diye bağırdı Dr.Ani bir kararla az önce Sphenis'in durduğu yere ilerledim.Tam geldiğimde nasıl olduğunu anlayamadan düştüm.Bulunduğum yerde Dr.'de vardı.Olduğu yerde soluk soluğa kalmıştı.''Ne oldu?''diye sordum ona.Bana bir alanı işaret eti.''Az önce oraya bastım.Basınca birden bire dönüp üstüme kapanacak oldu!''dedi.Bu arada diğerleri gelmişti.Neler olduğunu onlara anlattıktan sonra kara kara düşünmeye başladık.Bİrden Mavipengu kalktı.''Nasıl geçeceğimizi biliyorum!''dedi bize.Duvarlar birbirine bitişikti.Mavipengu duvarlara ellerini ve ayaklarını dayayarak  geçti.Karşı tarafa geldiğinde oldu dercesine başparmağını kaldırdı.Bizde aynı yöntemi kullanıp yanına geldik...Şimdi önümüzde açılıp kapanan sütunlar vardı.Çok hızlı olmazsak ezilecektik.Önce Sphenis geçmeye çalıştı.Ama son anda çekilmeseydi,yola onsuz devam edecektik.Etrafa bakınırken birkaç kemik  buldum.Aklıma bir fikir geldi birden.Kemikleri toplayıp,sütunun başına gittim.İşte,yine kapanmak üzereydi.Hemen kemiği dayanak olarak yerleştirdim.Bazı tıkırtılar ve çark sesleri duyuldu,sonra sütun durdu.Oradan da geçtik.Karanlık tüneller,tüneller,tüneller...Birden karşımıza bir kapı çıktı.Kapının kilidinin olması gereken yerde  terazi,altı top ve bir kağıt vardı.Sphenis kağıdı açıp okudu.Ekşi bir surat ifadesi ile bize döndü ve ''Buradaki altı topdan biri hafifmiş.Teraziyi iki kere kullanarak hafif topu bulmamızı istiyor.''dedi.Şimdi ne yapacaktık?Teraziyi sadece iki kere kullanarak böyle birşeyi bulmamız mümkün değildi.Aslında mümkün olabilirdi ama...Uzun bir süre sessizlik oldu.Sphenis'in aklına bir fikir gelmişti galiba.Hemen bize dönüp,''Cevabı buldum!''diye bağırdı.Hemen topları eline alıp 2 tanesini ayırdı.Kalan 4 topu İkişer gruplara ayırıp tarttı.Terazi eşitlenince ''Bunlar eşit,o zaman ayırdığım 2 toptan biri hafif '' diyerek az önce ayırdığı iki topu birbirleriyle tarttı.Bir tanesi havada kaldı.''İşte hafif olan top bu!''dedi bize.Terazi kaybolmuştu.Onun yerine ancak  bir topun sığacağı büyüklükte bir oyuk belirmişti.Sphenis bir zafer ifadesiyle topu oyuğa soktu.Bazı çark sesleri duyuldu.Kapı gıcırdaya gıcırdaya açıldı.Kapı açıldığında ağzım açık kaldı.Göle varmıştık!


~Candano
















2 yorum:

  1. görüşünüzü söyler misiniz?

    YanıtlaSil
  2. biraz geç ama hakikatten güzel olmuş.
    gerçi bunlar böyle zeka gerektirecek hikayeleri sevmez ama neyse.

    YanıtlaSil